8 Eylül 2010 Çarşamba

Bak baykuş

{o,o}
|)__)
-"-"-

26 Ağustos 2010 Perşembe

Merveyi tavladım

Buna sevindim. Eee başka?
eesi iyilik güzellik be ciicm
güzellik de göreceli biliyorsundur ki
evet kesinlikle
kesinlik ifade eden cümlelerden kaçınmalısın
ağzını yüzünü dağıtırım senin
Sana yapılsa hoşuna gider mi?
evet sado mazo
hadi bakalım.
hadi
dur cici tamam
yetmez biraz dahaa
aza kanaat etmelisin bence
ııııghhhh
15'lik chat kızları gibi uzatıyorsun ifadeleri
ooooyş
ne o şaşırdın mı?
geliyorumm
hemen mi?
geliyorummmm
hemen mi?
geldim
hoşgeldin :)
daşsdöa

15 Ağustos 2010 Pazar

Kung Fu Panda

past is history,
future is mystery, but today is a gift
that's why it is called present.

12 Ağustos 2010 Perşembe

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Öss sonuçları Cuma açıklanii

+ nasıldı sınavınız?
- on numara, evet.
+ kolaydı yani?
- tabii ya, çalıştım. gerekeni yaptım. baktım. evde baktım sadece. attım hafızaya. beyin bedava, bedava ya. taşıyorum, niye hamallık yapayım. baktım. karşıma çıktı, hepsini yaptım. bu kadar.
+ geçmiş olsun.
- teşekkür ederim (muhabirin omzuna vurarak)...


Cuma iftarda başka bişi yicekmişiz öle deyolar ... herkesin yediği kendine asjkndada

Uu beybi

black smoke'un şerrinden jacob'a sığınırım.

10 Ağustos 2010 Salı

Gerçekler acıdır.

Naber?

Buz gibi cam şişeden yeni açılmış kolayı beklemeksizin bir anda kafaya diktiğinizde burnunuzdan asit gaz bok püsür çıkar ya.. işte öyle gülümsetmenizi istiyorum..

Zaytung

Irak dışişleri bakanlığı'ndan türk medyasına sitem: "komşu haberleri çıkınca biz de heyecanlanıyoruz. lütfen artık yunanistan'a adıyla hitap edin

Amin Maalouf - Doğunun Limanları

son karsilasmamizdan sonra çok düsündüm ve simdi sana asik olduguma
kesinlikle eminim. sen ,hayatimin kadinisin, bir baskasi olmayacak. burada oldugun zaman
seni bütün varligimla seviyorum. ayni seyleri hissetmiyorsan ,israr etmem. bu öyle güçlü
ve ani bir duygu ki ,seni esir almalidir,bu, zamanla alisilan bir egilim degil. onun için , böyle
bir duygun yoksa , bir dakika sonra baska seylerden konusuruz ve seni bir daha rahatsiz
etmem. ama sansima , bir seyler hissediyorsan , o zaman dünyanin en mutlu insaniyim ve
sana ''clara, karim olmak istermisin ? seni son nefesime kadar sevecegim''

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Lost 6. sezon bundan güzel açıklanamazdı

suratına sıçayım senin ceykıb... riçırd ile karşılaşma sahnesi, riçırd'a pata küte daldıktan sonra:

jacob: ne arıyorsun burada?

r.alpert: kerhane arıyorum amına kodumun aseksüeli. (sen getirtmedin mi olm gemiyi, beni; cins misin nesin.)

jacob: bunu (hançeri) sana kim verdi?

r.alpert: bi milyoncudan aldım. (retorik soru sorma artık sikecem.)

...

neyse, otururlar, heykelin altındaki yeri sorar:

r.alpert: içeride ne var?

jacob: ben davet etmedikçe kimse giremez. (birader ya aptalca soruyorsun ya aptalca cevaplıyorsun, işimiz var seninle. ayrıca bencilliğine sokayım. iyiyim ayağına yatma pls ltf wtf)

...

r.alpert: bizi neden buraya getirdin?

jacob: ya işte siyahlı eleman sizin kötü olduğunuzu düşünüyodu ben de "yok tanırım iyi çocuklar" dedim. onun yanıldığını kanıtlamak için getirdim sizi buraya.

r.alpert: ha sidik yarıştırıyorsunuz yani. kazananınca götün göğe erecek mi peki, değecek mi onca acıya?

7 Ağustos 2010 Cumartesi

New man in charge


























Vidyoyu izledim.
12 dakikalık bir "gönül alma" episode 'u olmuş..
Lakin şu karakterler izleyici gibi sorsun olayı tutmadı lost'ta..
Bir yapaylık bir samimiyetsizlik var..
Miles ve Hurley'nin konuşmaları mesela..

Bu Ben Linus'un gözüme iyi göründüğü tek episode'dur arkadaşım.. Resmen melek olmuş adam..
Ayıları anladık kuşu falan ama benim asıl merak ettiğim soru bu canlı canlı gömülen elemanlar vardı noldu onlara..

Walt sıpeşılmış bi de.. ismini candidate olarak hatırlamıyorum ama hayırlısı artık.
Sanki Lost devam edecek gibi bir vidyoydu.. Acaba dedirtmedi değil...

Hadi yapalım lan nolur

http://vimeo.com/8849522

Jaimie Alexander Matt Dallas from roma razmiki on Vimeo.

Bak bu kadına güzel derseniz çok pis bozuşuruz...

Fakyu

Şimdi düşündüm de şu "çalıştım oldu ama sosyal hayatımdan da eksik kalmadım" diyen ÖSS birincilerine kafam girsin. Amen..

6 Ağustos 2010 Cuma

En sağdakini istiyorum doğum günü falan bi buldurun.

Ay kıyamam.

Çocukluğum çok sancılı geçti..

Bak sayın takipçi burda sana en mahremimi açıyorum değerini bil..

Çocukken biraz sapıktım.. Tamam hala etkileri devam ediyor olabilir ama bu artık o kadar sorun değil aksine bir silah nıhaha neyse..
Ece isminde bir arkadaşım vardı yazlıkta onunla yazlığın kuytu yerlerine gider soyunurduk. ( Evet).. Bu saçma oyunumuzun ismi "Benim Olacaksın"dı..
Arada öpüşürdük falan ama o konulara girmiyorum ..
Ha şimdi gördüm çok apaçi bir tip olmuş not olarak ekliyim..
İlk sevgilim diyebileceğim godik de yazlıktandı ve beni benden bir yaş büyük bir aşifte için terk etmişti. Hatta terk ettiğini söyleme nezaketinde bile bulunmamıştı..
Ben küçükler havuzunda nazlı nazlı yüzerken Kafeteryada onları el ele görmüştüm...
Nasıl bir tribe girdiysem havuzun bir başında bir başına suyun altında gitmiş tam çıkarken saçlarımı savurup ellerimi kocaman açarak "Bittiii" demiştim..
Ulan adam bitirmiş zaten daha ne bitti diyosun?
Bundan sonra tüm ilişkileri ben bitircem anasını satıyım bu da kendime not!

Sadece bu kadar mı? Hayırrr...
Dayımların hayvani derecede büyük ve gotik evlerine gittiğimde kuzenimin bilgisayar masasının altına girer soyunur öyle beklerdim. Amaç yok..

Gene aynı evde telefonla şehirler arası görüşme yapıp 200 küsür lira getirmişliğim var ama bu daha bi yeni(:

Bu şeyler vardı banyolarda sabunluk ama kırmızı ojeli el çeklinde.. Lanet şeyler onlardan çok korkardım sanki avucum tutup duvardan içeri çekicek sanırdım.. Hayatım boyunca da dokunmadım!

Bizim aile fazla kalabalık değil en azından baba tarafı.. Tek tük akrabalarımız var onlarda çok uzaklardalar.. En sık gittiğimiz bir akrabamız vardı..
Evlerinin minik salonlarında sıkış tıkış otururduk ma aile..
Sonra bir gün bir keşif gezisine çıkayım dedim bir de ne göreyim ulan bir kapı ama hiç girmemişim.. İlla gircem anasını satıyım .. Bir açtım anaaa böyle at koştur resmen öyle büyük bir salon Tv var koltuk takımı yemek masası ama hepsinin üstünde böyle naylon örtü var..
İçerisi naylon naylon kokuyo...
İçeri geri koştum babaaaa eneeee diye..
Noldu evladım?
Aneee sen burda oturuyon ya içerde daha büyük var oraya gidelim.
Yavrum orası misafir odası özel günlerde açılır
ULAN BİZ MİSAFİR DEĞİL MİYİZ..

O gün bu lafa çok gülmüşlerdi ama hala misafir olarak orada ağırlandığımızı görmedim..
Aynı mantığa sahip aileler kumandaları da naylonlar bak ben söyleyeyim..

Ve ben küçükken Cine-5 in dönen külçesinden çok korkardım..

Oy bebeem




Vurmayın adam öldü..

Yaran msn dialogları

Melih A. // TheModernMessiah:
*bi aratsana modernmessiah diye
BerfuOzlen.:
*babanın uşağı mı var ipne
Melih A. // TheModernMessiah:
*ya bi bak sen :D
*o nicki kaptırmam oğlum
BerfuOzlen.:
*of dur
*nerden aranıo:D
*skjdkad
*dasğdş
*ada
*dis
*adş
*sadş
*asd
*adş
*sadş
*aşd
*asd
*sald
*aslfaslf
*asf
Melih A. // TheModernMessiah:
*evet
*berfu the blog user
BerfuOzlen.:
*:D
Melih A. // TheModernMessiah:
*tamam dur vardı hatırlıyorum ben sanki
*bekle bi dakika
*seni hiç kedi kovaaladı mı


Sondaki sorunun anlamsızlığı?

Çocukken yapılan en büyük hayvanlık

eve yirmi milyonluk telefon faturası gelmesini sağlayabilmektir. henüz on yaşlarındayım. televizyonlarda o zamanların en büyük para tuzaklarından birisi olan 900'lü hatların reklamları dönmektedir. burç tahminleri, rezzan kiraz, yemek tarifleri, top on, sohbet hatları derken: power rangersss!!!

- 900 900 bilmemneyi arayın ve power rangerslarla savaşın tadını çıkarın!!!

şimdi kız arkadaşının numarasını ezberleyemediği için evde telefonu unutup kızı taksimde üç saat ağaç eden ben zınk diye bellemiştim numarayı. annenin alışverişe gittiği bir gün numara aranır.

- mavi power rangers için 1'e, kırmızı için 2'ye, sarı için 3'e basın...

sanki avea müşteri hizmetleri amına koyim. neyse 1'e basılır mavi rangers seçilir.

- evet şimdi kalkan almak için 2'ye bas.

bastık.

- evet şimdi kalkanın var!!!

tokiden ev çıkmış gibi seviniyorum tabi. yok efendim kask almak için beşe, silah almak için 6'ya, ebenin örekesini almak için 9'a...

- artık savaşa hazırsınız!!!

ya allah.

- savaşı kazandın!!!

sultan selimin amına koyim. nasıl hissediyorum kendimi anlatamam. neyse maviyle savaştık sıra gelir kırmızıya, aynı teraneler onunla da yaşanır. ardından sarısı boku püsürü bütün renkler biter. o ara anne gelir.

- napıyosun alper sen?
- valla bişi yapmıyom!

anne anlayamaz tabi, üzerinden bir hafta geçer. bir gün baba rangerstan kırmızı eve girer...

- bu ne bokiyen faturadur!!! ha bu 900'li numaralari kim aramiş???

baba telefonun başına gider. numarayı çevirir.

- rencirs kimdu???

anne anlar tabi olayı, ortalık savaş alanına döner. yediğim dayağın haddi kayar.

- şu an bütün power rangerslarımız doludur. kısa bir süre içinde bağlanacaksınız, lütfen hatta kalınız..

(alpermete, 31.07.2010 00:53 ~ 02:09)

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Gel de bu adama sempati duyma...





Yalan makinasından sonraki bomba.. Canlarım benim minik kuşlarım...

Karınca

Karınca aşık olmuş..
Dağların ardındaki sevdiğine kavuşmak için gece gündüz dememiş yollara düşmüş.
Etraftan yahu karınca yapma etme boyun ne posun ne bu minicik halinle bunca yolu aşıp da sevdiğine kavuşamayacağını bile bile ne diye heba olasın yollarda demişler.
Karınca da:

Karışmayın siz benim işime kavuşamasam da yolunda ölürüm işte...

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Paranormıl Aktiviti

Abiii...
Dur dur hele bi soluklanıyım..
Dün varyaaa.. piiuuuu yepisyeni Berfu'nun ağzına sıçtılar efenim..
Ya şimdi kronolojik olarak anlatıyorum sonra yok ben kaçırdım yok takip edemedim olmasın..
01:20 Family Guy izlenmek için e2 açıldı. Mekan : salon.
Arada sevgili kişisinden gelen mesajlara cevap yazılıyor.
Dizi bitti Berfu kişisi odasına geçti..
Dışarıda ecnebi komşular hayvani gürültü yapmakta..
Baba kişisi Berfu'nun pcsinden geldiğini sanıp seslerin odaya dalar..
Boynu bükük dışarı çıkar akabinde tabiki..
Berfu kişisi üzerini değiştirir ve yatğa girer.
Azıcık klima açar kapatıp uyuma evresine geçer..

Olay 1:

Berfu mal gibi titremeye kasılmaya başlar..
Hoppaalaaa olsa da uyku sersemliğinde üşüdüğünü sanır ve üzerine yorgan çeker.

Olay 2:

Odanın içersinden çatır çutur sesler gelir.
Berfu gene aynı mallıkla gözünü aralıyıp bakmaz bile..

Olay 3:

Berfu'daki kasılmalar şiddetlenir Berfu artık baya korkmuştur kalbi deli gibi atıyordur ve içinden hayvan gibi dua etmektedir.

Olay 4:

Oda çevre ışıklar nedeniyle aydınlıktır ta ki sanki bi gölge geçmiş gibi olana dek..
Bu arada kat :3.
Berfunun arkasından resmen bir şey geçmiştir.

Olay 5:

Sanki bir cisim eğilmiş Berfuya bakıyor gibi Berfu tepesinde birşey hissetmektedir ve deli gibi titrer. Kolu bacağı uyuşmuştur.. Dua edip durmakta aynı zamanda da gözlerini kapalı tutmaya çalışmaktadır..

Ve uykuya dalar...

Rüya mıydı.. Sanmam.. Beynimim bir oyunu... Sanmam çünkü kalbimin küt küt çarptığını asla unutamicam..
Ama bu gece video kamera kurup yatıyorum..
Haydi hayırlısı

26 Haziran 2010 Cumartesi

..

bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından,
ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
zamanla ilgili
bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
hepsini bilirsiniz zaten,
bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi...

25 Haziran 2010 Cuma

Sıla yenge yapmış gene.




bir rüzgara kapıldım gidiyorum
sonu hayır mı şer mi bilemiyorum

hem çok seviyorum dostlar başına
hem sıcak demir aşk olsun tutana

hem çok seviyorum düşman başına
hem sıcak demir aşk olsun tutana

ben yoruldum
söyle senin gücün var mı hala
kac yenilgi var
söyle ömürde allah aşkına

akışına bıraktım gidiyorum
sonu hayır mı şer mi bilemiyorum

hem eriyorum günden geceye
hem kapı duvar verilmiş sözlere

ben yoruldum
söyle senin gücün var mı hala
kac yenilgi var
söyle ömürde allah aşkına..

"Girebilir"

24 Haziran 2010 Perşembe

Bu insan yapımı olamaz ki.

Beni üzen aslında
Üzüldüğüm için değil
Bazen sözle anlatılmaz ya
Kelimeler şikayetlenir
Yıllara meydan savaşı ilan edince
O cesaret, kin koca bir volkan olur
Sonra da önünde eğiliverir

Sahici her şeyin asıl rengi
Kalbime kaç kere sorduysam
Hep bana ismini heceledi
Ben de inanıp ona uyduysam
Eğer bir gün farketmeden, istemeden, seni kırdıysam
Özrün efendisi en yakınım olur
Diler yoluma devam ederim

Kimseyi koyamadım yerine yeniden..



Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın..

21 Haziran 2010 Pazartesi

Alors on dance bebek.


Alors on dance
Yani hadi dans edelim gibi birşey.
Aman tanrım nasıl bir şarkıdır bu ki cidden dans ettirebilip serdar ortaç hitlerini geride bırakabilsin!
Ayrıca Stromae mahlaslı eleman nasıl süper bir adamdır.
Sözleri ayrı ayrı güzel müziği ayrı güzel..
Aynı zamanda alarm melodimdir.
Süperdir Süper.

qui dit étude dit travail, (eğitim demek, iş demek)
qui dit taf te dit les thunes, (it gibi çalışmak, mangır demek)
qui dit argent dit dépenses, (para demek, gider demek)
qui dit crédit dit créance, (kredi demek, borç demek)
qui dit dette te dit huissier, (borç demek, icra demek)
oui dit assis dans la merde. (aynen boka battın.)
qui dit amour dit les gosses, (aşk demek, çocuk demek)
dit toujours et dit divorce. (hep demek ve boşanma demek)
qui dit proches te dis deuil car les problèmes ne viennent pas seul. (akraba diyen cenaze diyor, çünkü dertler tek başına gelmiyor)
qui dit crise te dis monde, dit famine et dit tiers monde. (dünyadan söz eden, açlık ve 3. dünya diyor.)
qui dit fatigue dit réveil, encore sourd de la veille, (yorgunluk demek, akşamdan kalma uyanmak demek)
alors on sort pour oublier tous les problèmes. (o zaman işte çıkıyoruz tüm dertleri unutmak için)

alors on danse (işte o zaman (mna koyyim) dans ediyoruz)

et là tu te dis que c'est fini, car pire que ça ce serait la mort (ve bir noktada bittim diyorsun, çünkü bundan kötüsü ölmek!)
quand tu crois enfin que tu t'en sors, quand y en a plus et ben y en a encore! (tam yırttım diyorsun.. ah ulan daha var..)
xtc dis problème, les problèmes ou bien la musique (x demek sorun demek, sorunlar veya müzik (sen seç))
ça te prend les tripes, ça te prends la tête et puis tu pries pour que ça s'arrête ("(dertler) böğrünü dağlıyor, başın tuttuyor ve dursun artık diye dua ediyorsun)
mais c'est ton corps, c'est pas le ciel, alors tu te bouches plus les oreilles (ama bu senin bedenin, öbür tarafta değilsin, o zaman kulaklarını tıkıyorsun)
et là tu cries encore plus fort et ça persiste... (ve daha güçlü bağırmaya başlıyorsun ama (sesler) durmuyor)

alors on chante (işte o zaman şarkı söylüyoruz)

et puis seulement quand c'est fini, alors on danse. (ve sonunda bittiğinde, işte o zaman dans ediyoruz)
alors on danse (işte o zaman dans ediyoruz)
et ben y en a encore (valla bitmedi, ahanda daha var)

20 Haziran 2010 Pazar

Sawyer Panda

Doksanlar - aga gene olsa gene yaşarım zaten ne yaşadım ki !



Türkiye gazetesi okunurdu lan..
Büyüde geeel çocuk diye saçma bir şarkı vardı..
Oğuz beni dudağımdan öpmüştü çok utanmıştım..
İlhan İrem anlasanaaaaağ diyordu..
Pop saati vardı...
Star'ın Show'un logoları garipti..
Atari kasardık..
Ryu ve Ken superhero'larımızdı.
Tsubasa 4 bölümde orta sahaya anca koşardı..
Cips 250 bin liraydı..
Max'lar daha kalın ve daha bi çikolatalıydı sanki..
Ferdi Tayfur çok popülerdi..
Emmoğlu...
Tarkan dişlerinin arasından nefer alıyordu..
Ben küçüktüm ='(

Infinite loop

We all love Pop-Art

18 Haziran 2010 Cuma

Agzıma sıcmıstır efenim.

"you know what i find interesting? if you lose a spouse, you're called a widow or a widower. if you're a child and you lose your parents, then you're an orphan. but what's the word to describe a parent who loses a child? i guess that's just too fucking awful to even have a name."

Sadece kendimi iyi hissetmek istedim

Aferin çok güzel düşünmüşsün.

17 Haziran 2010 Perşembe

Two of favourites

Huh?

Mr eko's last words

Eğer bu Mr Eko ve yiğit kişiliğini anlatmıyorsa bilemem ne anlatır.
My name is Sayid Jarrah and i am a torturer 'dan sonra favorim;

i ask for no forgiveness, father... for i have not sinned.
i have only done what i needed to do to survive.
a small boy once asked me if i was a bad man.
if i could answer him now, i would tell him
that when i was a young boy,
i killed a man to save my brother's life.
i am not sorry for this.
i am proud of this.
i did not ask for the life that i was given,
but it was given, nonetheless.
and with it,
i did my best.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Tembel Hayvan.

Ahahahhaa yemin ediyorum içi geçmiş bunların. Hayır benim de enerjimi tükettiler 5 dakkada.
Ama inanılmaz bir hassiktr ifadeleri var o ayrı:)

Meet the sloths from Amphibian Avenger on Vimeo.

15 Haziran 2010 Salı

En uzun Paşa eseri.

ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

-kemanlar ve zeki abi-

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

elveda elveda elveda deyip bir gün
viran edip gönlümü
ayrılıp gidişinin
bu gece yıldönümü

bugün de sensiz içtim
bu akşam sensiz hiçtim
bu gece her damlayı
iki kadehe biçtim

ayrılık öyle zor ki
kimsesiz kalan bilir
gözyaşı ne demektir
her gün ağlayan bilir

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

yokluğunla başbaşa
kendimden kendimden kendimden geçiyorum
şerefe deyip şimdi
bin kahır bin kahır bin kahır içiyorum

birazdan gözlerimden
geçersin ılık ılık
nice yıllar sevgilim
mutlu olsun mutlu olsun mutlu olsun ayrılık

sevincim kederim sen
gözlerim ellerim sen
benim ne suçum var ki
sen benim kaderimsen

karıştırmış kaderim
şu gönlümün harcını
yaş döküp ödüyorum
ben bahtımın borcunu

dertliyim efkarlıyım
gönlüm yine tasada
unutmak istiyorum
kendimi bu masada

her şey yalnız senin için üzme kendini
belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın

ayrılık mı çıktı falda
sen bir yanda ben bir yanda
öyle bir aşk bu zamanda
ah belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın

rüzgar gibi geçti yıllar
tutunacak dal kalmadı
bir an mutlu olmak için
çekilmedik dert kalmadı

senle dolu özlemlerim
dilimdedir sitemlerim
düşman çıktı sevenlerim
sığınacak dost kalmadı
sarılacak dost kalmadı

bekleyişle özleyişle
ömrüm geldi deçti böyle
gözyaşlarım döndü sele
ağlamadık gün kalmadı
yaşanacak gün kalmadı

bir yalanmış tüm gerçekler
o ümitler o dilekler
boyun büktü hep çiçekler
koklanacak gül kalmadı

bir an mutlu olmak için
yürünmedik yol kalmadı
yaşanacak gün kalmadı

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

alnıma dökülen beyaz saçlarımı
okşayıp dizinde yine tara ne olur
mazide kaybolan hatıraları
unutma yeniden ara ne olur

kalbin sızlayacak baksan bir bana
yine ilk günki gibi gülümse bana
dedim ki gelecek dosta düşmana
yüzümü çıkarma kara ne olur

çıkacaksın diye köşe başından
bekle bekle beklemekten usandım artık
çilemin gemisi gelmiş demirli
yükle yükle yüklemekten usandım artık

dünyayı durdurdum bakarsın diye
fallara bakardım çıkarsın diye
yolların sonunda sen varsın diye
ekle ekle eklemekten usandım artık

içimde bir ümit var geleceksin diyorum
belki çok uzaktasın bunu da biliyorum
kader kelepçesini elime vurdu felek
geleceğim demiştin ben hala bekliyorum
ben hala bekliyorum

bir şiir yazdım sana
bir şarkı yaptım sana
mutlu günüm her şeyim ah beni anlasana
masaların üstüne ismini kazıyorum
bu kahır mektubunu bin kere yazıyorum

-repeat-
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum"


İş bu eser sanırım en uzun TSM eseridir. Yaklaşık yarım saat sürmekte ve dinleyenleri de süründürmektedir.
ok.

Mem. to myself.

Sevgili Berfu şunu ya da en azından sadeleştirilmişini güzel bir fontla dövme olarak düşün bence derim ben.
Öptüm Berfu

ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'lyeh wgah'nagl fhtagn

Ataç sanatı

Fantastiko tasarımlar.

sound wave.

Gayet evime alırdım.

Iphone app magnets.

Süper bir saat bence.

Gayet fantastiko bir başka saat.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Böyle laf kavgada söylenmez.

"gittiğin yer bakışların kadar uzak olmasa gelirdim"

Düşünün sevgiliniz gitmiş.. gitmek zorunda kalmamış gitmeyi seçmiş..
Sana gel demiş ya da sen ona açıklama yapmak durumunda hissediyorsun.
Bundan daha acıtan bir söz olabilir mi?
Bir insanın gözlerinde bitmek en kötüsü..
Bunu görmek..
Göre göre bitmek..
Çok fena oldum ha..
Yok yeaaa ağlamıooruumm..

Yok başlık falan

İlişkilerde şu minnacık yaşımda öğrendiğim tek şey;
Ne kadar acıtırsa da acıtsın düşünmeye tahammülünüz olmasa bile birlikte olduğunuz insanın sizden önce çok kere aşık olmuş çok kere üzülmüş çok kere sevişmiş olduğu gerçeğidir.
Sizden önce de sevdiği birinin olması sizden sonra da olabileceğinin en acı kanıtıdır.
Siz de aynı şekilde olsanız da bu farklı koyar. Her ne olursa olsun o deli çağlarında o da aşık olmuştur. Yazlık bir mekanda biri için üzülmüş ya da peşinden koşmuştur.
Bir gün bir şarkı dinlerken onu düşünmüştür ve siz o zaman hiç yoksunuzdur bile.
Bu günlerde buna taktım hadi hayırlısı..
Çok kötü bişi yeaaa

Lanet olsun dostum Lost



İki sezon izledim arkadaşım. İki sezoncuk. Özel nedenler dolayısıyla da ara verdim ammaaa şunu belirtmeden geçemeyeceğim.! Ya Michael yeter ya! Yeter. Bi Claire bi sen.. O diyo My baaaabeeeey sen diosun Waaalt..
Of ..
İçim şey oldu böle..
Tamam git.

13 Haziran 2010 Pazar

Bak!

"içimdeki çocuk" geyiğinden nefret ediyorum, içinde bir çocuk besleyen herkes büyütsün öyle gelsin! ciddiyim.

Herşeyini verebilirsen ;


Aşk çiftleşmek değil tekleşmektir!

Genetics.

12 Haziran 2010 Cumartesi

11 Haziran 2010 Cuma

Oysa ben Fransızcadan nefret ediyordum.

Bohem pislikler sizi.

Dev Hizmet.

Dünyadaki en etkili doğum kontrol yöntemi!
Partnerinize izletin ve çocuk belasından kurtulun!
Küçüklüğüm efenim...



Anlayamayanlara altyazı:

parmağında yüzükler,kolunda bilezikler
oy sana dolanayım oy oy eminem
nedir bu güzellikler nedir bu güzellikler
oy sana dolanayım oy oy emine!


Budur.

Çocukluğum Bob Ross.



Ne zaman TRT'yi açsam bu amca çıkardı.
Hep minik mutlu ağaçlar gülümseyen çiçekler çizerdi.
Evde sanki profosyonel set varmış gibi A1 fırçamızı alıyoruz falan derdi. Üzülürdüm..
Benim hiç paletim falan olmadı...
Pis herif.

8 Haziran 2010 Salı

Senden Benden Bizden..

İşbu kayıt TSM eşliğinde yazılmıştır..

O'na ...

Seni tanımlayamıyorum... Ne desem yetmeyecek gibi geliyor.. Ne desem ne sana olan sevgimi ne senin bana anlamını tam olarak anlatabilir..
Ne olursa olsun ne kadar yanında kalmaya niyetli olduğumu da..
Ya da bilemezsin ne kadar istiyorum seni.
Sesini.. Kokunu.. Tadını..
Çok özlüyorum bazen ölecek gibi oluyorum.
Kocaman bir yumruk geliyor oturuyor ne zaman muhabbetin geçse tam da şurama boğazıma..
Yutkunmak istesem de , yutkunamıyorum..
Seni seviyorum diyorum desem de yetmiyor biliyorum. Gücünü de hissettirdiklerini de anlatmaya kafi gelmiyor.
Bugün tam da seninle 1 yıl oldu.
Ben de sen de 1 yaş büyüdük.
İkimizde bir yılın her gününü beraber geçirdik..
Sen beni tamamladın.
Hatalarımı gösterdin.
Elimden tuttun.
Destek oldun.
Affettin beni...
Mezun ettin:)
Ve gördüm ki 365 gün geçmiş ama ben 365 kere daha sevmişim seni.
Biliyorum yarın da yanımdasın. Yarınlarda...
Seni seviyorum..

...ah bu gönül arzu eder seni seni yar seni...


Happy anniversary..

Oha artık Bedük. Olmuş bu evet.

o_O



3D picture

Müzeyyen Senar. Elma kıran kraliçe.



Onun hakkında yorum yapmak bizim gibi eğitimsiz kulaklara düşer mi bilmiyorum..
O belki benim nesilim için bile bir yabancıyken benden sonrakiler için ne olacak onu da bilmiyorum.
Ama bildiğim şey onun gibi birinin asla gelemeyeceği ve kimsenin onun verdiklerini bize veremeyeceğidir.
O çok küçükken başlamış şarkı söylemeye.. Çok çok küçükken çıkmış sahneye.. Öyle bir çınar ki o Atatürk'e de söylemiş bize de..


O öyle bir ses ki ulaşılamaz erişilemez değil.. O bizden gibi.. O fildişi kulesinde oturmuyor o senin benim gibi rakı masasında torun torba oturup içiyor söylüyor..
Rakı kokusudur Müzeyyen Senar.. Rakının mezesi değil bizzat Rakı sebebidir.
Özellikle Kimseye Etmem Şikayet ve Haydar Haydar'ın sesidir o.
Evde kabak soyarken şarkı söyleyen anneler gibidir. Bağırmaz çağırmaz sakin söyler.
Ama vücuduyla söyler.. Efelenir.. Rakı bardağını yerlere fırlatır.. Ama söyler...


Öyle bir söyler ki Pişmanlıklarınız , Aşklarınız ve geleceğiniz geçer gözünüzden.
Kaç yaşında olursanız olun.
Farzımahal ben 3-4 yaşlarında ormancı'yı söylüyormuşum. İçli içli hem de..
Onu hissetmek için ne geniş musiki bilgisi ne de yaşanmışlık lazımdır.
Daha yaşayamadıklarınız için de dertlenirsiniz.
O ki bir elmayı yumruğuyla kırmıştır o ki şu an yaşam savaşı veriyor.



Bir gün bir haber alacağımdan çok korkuyorum.
Kraliçem allah sana uzun uzun ömürler versin.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Kent Bayram Reklamları Ve Bünyeye Etkisi.

İnsaf el insaf!
Allahınız yok mu sizin?!
Ne zamandır bayram zamanları pek televizyon izleyemiyordum çünkü hep tatilde falan oluyordum. Bu reklamları da unutmuştum..
Ama nasıl olduysa geçenlerde izleyesim geldi. Arka arkaya iki tane izledikten sonra suratımdaki ifadeyi görseniz yemin ediyorum öksüz yetim yavruuum diye sevgi gösteresiniz gelirdi.
Belki reklamın amacı duygu sömürüsü ama cidden ne olursa olsun ürünleri aldırtmasa da aileyle bayram geçirtme hevesi doğuruyor bünyede.
Birinci reklam:



işbu reklamda bir amcamız bir de teyzemiz var (klasik) . Çocuklarının yolunu gözlüyorlar..
Ama reklamın asıl olayı ayrıntıları ve doğallığı..
Ortam çok alaturka.. Teyzemizin elibisesi bile.. Saçını yapmış giyinmiş amcamız da takımını çekmiş üzerine...
Önce amcamız ümitli , daha uyanmamışlardır diyor.
Teyzemiz bi an kalkıp geldiklerini sanıyor..
Meğersem davulcu ve bekçiymiş gelen.. İşte tam orda teyzemizin kafasını mahçup mahçup bir eğişi var ki.....!
Zaman geçiyor akşam oluyor ve gelen giden yok işte tam o sahnede Laço Tayfa Harmandalı'yla ağzımıza sıçıyor efendim.
Amcamız ağlarken de teyzemiz teselli ediyor..
E gel de büyükleri ziyaret etme..

Ama benim kişisel favorim daha bi yeni olan.
o da bu:



Bu reklam var ya bu reklam.. Beni ayrıntıya boğan üzerine de hıçkırıklara boğan bir reklam...
Reklamımız alışveriş yapan teyze ve amcamızla başlıyor. O istekleri o heyecanları..
Teyzemiz şeker alırken amcamız babacan tavrıyla daha da koy diyor.. Biraz daha dolaştıktan sonra da teyzemiz muz'
a yöneliyor ve alalım severler diyor. Amcamız biraz mağrur bir ifadeyle eh peki diyor. Ama emekli zorlamak da istemiyor..
Sonra son bir alışverişi de mendil alarak yapıyorlar. O bizim beğenmediğimiz mendilleri ne istekli alıyorlar. Mavi pembe ayırarak..
Ellerinde aldıkları şeylerle yokuştan çıkarken o slogan geliyor:Bütün bu hazırlık sizin için. Bu kadar heyecanla beklendiğiniz başka bir yer varsa bu bayram oraya gidin..


Of ulen...

3 Haziran 2010 Perşembe

Aslında dünya böyle oluştu.

Noooooo!

Hiç merak etmediniz mi neden?

kapiya dayanan yumurta.

Benden buyukler hep bu cumleyi kurardi ama bir anlam veremezdim. Cunku genelde bana verilen herhangi bir gorevi caliskanliktan degil de sonraya kalmasin diye yapardim. Ama bugun bunun tam anlamina sahit oldum. Dershanemde turev-integral etudu vardi ve yaklasik 68 kisi bir sinifa sigmaya calisti. Kargasanin dik alasiydi.. Son ana birakmis insanlar ve eli kolu bagli bir hoca.. irk olarak bundan kaybediyoruz cunku cidden hicbiseyi zamaninda yapmiyoruz.

2 Haziran 2010 Çarşamba

Hmm.

Yıllar önce ben daha ilkokuldan mezun olurken lise bölümünde sevgili olan iki tip vardı.
Çocukla kız o zamanlar cadde kültürüne baş kaldırıp rekor bir süre olan 2 yıl çıkmışlardı.
Ama farkettiğim şey bizim serviste olan kızın hep telefonda onunla kavga ettiği ve çocuğun hiç bişi olmamış gibi davranmasıydı.
Hep beraberdiler ama birbirlerinden hep çok uzakta.
Onlar mezun olurken ayrılma evresine girmişlerdi.
Ama iki taraf da pek söyleme yanlısı değildi.
Birinin elinde patlıycaktı ama cesur olan kimdi?
Kız biraz soğuk bi tip olduğundan gözlemlerimi paylaşamıyor veya soramıyordum.

Yıllıklar hallolup bitmiş kız uzunca bir tane yazıcak diye heyecanla bekliyordum.
Basıldıktan sonra koşa koşa gittim ve bi tane ödünç aldım..
Sayfaları hızlıca taradım.
Ordaydı..
Önce kıza bakim dedim..
Çocuk yazmamıştı!
Hemen çocuğa döndüm zaten aralarında birkaç sayfa vardı.
Ve işte..
O kadar umutla beklemiştim ama sadece bir cümle..
Ve öyle bir cümle ki kızın da sölemesi çocuğun da yayınlaması inanılmaz bir cesaret ister..
Cümle şuydu:

Senle mutluydum , Sonra sensiz de mutlu olabildiimi gördüm , Bni üzdün ağladım , sonra sensiz de ağladıımı gördüm : mutluluğumun da üzüntümün de senle pek alakası olmadığı zaman biz çoktan bitmiştik. Kendine iyi bak

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Aramızda birileri var



Düşünün... Bir millet... Koca imparatorluk çökmüş. Binlerce yıllık geleneklerin yerine yeni bir yönetim gelmiş.İnsanlar, inançları... Yaşam şekilleri..
Değişime ayak uyduran pırıl pırıl aydın insanlar.. Ve kendini topluma değişime kapayan insanlar...

İşte o zamandan bu zamana her ne kadar ne Suudi Arabistan ne de Emirlik popilemese de Türk halkı olarak mazlum Müslümanın koruyucusu vasfını yüklendik.

Tamam iyi hoş.. Ama Darfur'da bir insanlık krizi yaşanırken hatta geçmişe gidelim Ruanda'da bir katliam olmuşken Türk halkı neredeydi?
Ya da daha açık konuşmak gerekirse Gazze'de yaşananlar Filistin halkının değil de farzımahal Fransızların başına gelse hangi Türk insanı kaldırıp narin poposunu yardıma koşardı?

Ne zaman biz Müslüman halkların Superman'i olduk?
Yaptığımız kötü bir şey demiyorum sadece neden sırf Müslümanlar? Bunu cidden tüm içtenliğimle soruyorum..
O müslümanlar ki içimizde Marmara depreminden sonra bunun kafirliğin sonucu olduğunu söyleyip " 7.2 yetmedi mi" pankartı açanlar. Kendi halkının acısından yücelenler...
Dünyanın heryerinde bir sürü çatışma var..
Hayat herkes için zor..
Neden ölen Ali , Ahmed olmamalı da John'lar Chris'ler ölsün...
Biz neden Orta Doğunun avukatı durumundayız ve neden bunu ceremesini masum halkımız çekiyor
Neden ülkemizde gün aşırı şehit verirken milleti topluyoruz.
Neden kendimize yetişemezken 2-3 oy için iktidar için show yapıyoruz.
Neden bir gece ansızın İsrail'e dalarız diyen faşist evlatlar yetiştiriyoruz.
Neden Hitler'den alıntı yapacak kadar düşüyoruz.
Ne zaman insan olmayı bıraktık?
Neden bizi her savaşta hatta politik arenada satan Arapların yanındayız..
Neden ayakları üstünde duran bir ülke değiliz.
Kayıtsız kalalım demiyorum ama 2 gündür gündemde olan şeyler ve bir yandan 6 şehit vermemiz çok acı.
Ben olsam evladım ölse vatan sağolsun diyemem çünkü umurlarında değil.

On the rocks

Bir grup düşünün bir kaç tane kaçık amerikalı erkekten oluşsun. İnanılmaz bir mizah ve acapella yeteneği...
Evet on the rocks...
Bilindik şarkıları acapella halinde söylüyorlar ve gayet de iyi yapıyorlar.
Burda size Lady Gaga'dan Bad Romance örneğini paylaşıyorum. Gerisini araştırın.
Seveceksiniz.


28 Mayıs 2010 Cuma

Seni Seviyorum Demenin Yolları




















Seni kalabalıkta bile farkediyorum. Herkesin arasında işte oradasın. Gözüm kapalı bile bulabilirim seni. Orda olduğunu hissediyorum. İşte seni bu kadar çok seviyorum

Bir masal.

Bir adam varmış. Ama öle ıssız adam falan değil ha...
Gayet sen ben gibi bir hayatı düzgün bir ailesi ve işi varmış. Hayatı ona istediği her şeyi sunuyormuş. Üzülmek sıkılmak için tek bir sebebi yokmuş. Arkadaşları , ailesi onu yalnız bırakmıyor gece geç saatlere kadar süren muhabbetlerde çok ama çok eğleniyormuş.

Bir gün hiç aklına gelmediği anda , aşık olmuş.
O kusursuz düzenli hayatına biri girmiş. Artık verdiği kararlarda sırf kendini değil o kadını da düşünüyormuş.

O gün işi , ailesi , arkadaşları hatta Tanrı için bile ne yaptığını düşünmezken , kadın için daha ne yapabilirim demiş.
Daha fazla ne yapabilirim...

Mutlu bi ilişkileri varmış. Kadın da seviyormuş .. Her sorunu halletmişler birlikte. Adam o demiş bu o. Hep onunla olacağım.
Kadın ne istiyorsa olsun demiş kadın ne arzuluyorsa onu vermiş.
Bir süre sonra kadına yetmemiş bunlar. Aşk doyurmamış kadını. Kadın gitmiş...

Adam önce idrak edememiş ama ne zaman onun ismi geçse ya da bir şarkı duysa onu hatırlaran kocaman bir yumruk gelip oturuyormuş boğazına. Yutkunamıyormuş adam.Ağlayamıyormuş.

Ne zaman onunla gittiği gezdiği yerlerden geçse kalbi durmuş gibi hissediyormuş. Herhangi bir bank ya da tabela onun ömründen ömür çalıyormuş.

Sonra bir karar almış adam. Evini işini ailesini arkadaşlarını bırakıp gitmiş.
Çok uzak bir ülkede çok ücra bir şehire. Yeniden başlamış. Yeni iş yeni ev yeni insanlar.

Olur olur adam gene aşık olmuş. Unutuvermiş kadını. Çektiklerini hissettiklerini.
Diğer kadını da çok sevmiş. Ona daha dikkatli davranmış daha çok üzerine titremiş.
Kadın belli bir süre sonra başkası için adamı terk etmiş. Oysa adam ona altından saraylar gümüşten bulutlar vaad etmiş.. Kadın durmamış gitmiş..

Adamı parça parça edip gitmiş..
Adam o ücre kentte tutunamamış çünkü nereye baksa orada o kadınla bir hatırası varmış.

Tekrar gideceğim demiş.
Gitmiş de..
Bu sefer başka bir kıta başka bir ülke.. Ama birşey farketmiş adam.
Kaçamadığını
İlk aşkını da sonraki kadını da unutamadığını. Ne kadar yer değiştirse silse de hayatını onu takip ettiklerini farketmiş. Adam o zamanlar giydiklerini bile yanına almazken ; gittiği her yere kendini götürdüğünü unutmuş.

Kaldırmış eline bakmış.. Bu elle tuttum onların elini..
Aynada yüzüne bakmış... Bu yüze baktılar ben diye..
Dudağına dokunmuş... Bu dudak öptü onları...


Masalın sonunu tek bir kurşun getirmiş kalbe nişan alan..
Son mektubunda da : Beni bu hale getiren kalbime.. Bu kalp sevdi onları .. yazmış

27 Mayıs 2010 Perşembe

O mu onu dinlemem ben yeaaaa

Türklerde şöyle bir özellik var onu farketmiş bulunmaktayım.
Adamlar yabancı ne olursa olsun seviyo ama Türk yapımı her şey tüh kaka!
Yani Twitter'da yok efendim ilk kez manga dinledim manga kötü falan..
Ya tamam ben de manga fan'ı değilim ama bu nasıl bi zihniyettir.
Bunu yapan yeri gelir ibrahim tatlıses için de : yaa onun sesi iyi bakma sen avrupada olsa tenor olurdu.. der.

Karadenizde dağlarda 150 yaşında nineler varmış he mi!

23 Mayıs 2010 Pazar

Imagination



Imagine.. And there it is...






We all think it is sometimes impossible to breath during our daily routine..
We think we can never be free as we desire..
We find it hard to make our dreams come true..

But.. Why??

Believe , the rest is easy!

Seni Seviyorum Demenin Yolları




Sen benim resmimin en büyük ve anlamlı parçasısın. Sen olmasan hayatım bir bütün olmazdı. Kayıp puzzle parçam iyi ki varsın.. Seni Seviyorum...

İkea gibin olma rehberi...

Öncelikle absürt tasarımlar yapıyoruz ...
Ne olduğu, dayanıksız olduğu veya bir şeye benzeyip benzemediği farketmez..
Sonra çoook düşük fiyatlardan başlıyoruz.. Ama vergi falan sokuyoruz gene..

***

Yassı kolilere koyuyoruz evde uğraşsın dursun pezevenkler..
Taşıma hizmeti vermiyoruz çünkü götüz biz.
Tasarımcılarımızın siyah beyaz sırıtan resimlerini koyuyoruz güven verecek böyle sıcak bir gülüş evet Melih Gökçek gibin.
Ürünümüzün ismini okunması zor bir anlam ifade etmeyen böl ö ve j 'li karmaşık kelime grupları koyuyoruz. Ki ürünü isterlerken verem olsun insanlar.
Sonra hayvan gibi bir katalog basıyoruz. O kadar karmaşık yapıyoruz ki bu kataloğu hangi ürün ne kadar o ürün nerede bulamasınlar.

***

Kedi etinden sosislilerimizi 1 liraya satıyoruz. İnsanlar gelip yiyor.
İsveç bakkalı koyuyoruz tam çıkışa ki insanlar alsın. Ama burda tek güzel şeyimiz anna's pepparkakor o ayrı..


Sonra tv reklamları yapıyoruz millete bamya diyoruz ki kıl olsunlar bakmaya gelsinler. Çok ciniz bir yahu.
İşte biz böyle ikea oluyoruz

Köjlekkart masa takımı ve jashdkaşpk oturma grubu sadece 799.999 bakın 800.000 bile değil!

Küçük travmalar

Televizyon ile iç içe bir çocukluğum olduğundan bahsetmiştim.
Ne gördüysem yapmayı denediğim ve izlediklerimden aşırı etkilendiğim çağlardaydım..
Hayal meyal hatırlasam da bir kaç şey aklıma fena yer etmiş anlaşılan.

***

90'lar pop dırırın!
Hakkatan dırırın!
Saçma şarkı sözlerinin absürt kliplerin yanında doğru düzgün popun da yapıldığı yıllar..
Bir yandan marjinal klip çekme sorunsalı bir yandan hala dilimize dolanan şarkılar derken bir nesil böyle büyüdü.
Zaten müziğe özellikle şarkı söylemeye ilgisi olan bir çocuktum bir de buna ailemin ilgisi de eklenince her yerde kasetler ve vcr videolar taşındı. Balkonda müzik , banyoda müzik odamda bir müzik çalar mutfakta bir tane daha derken yazlıklara kocaman stereo müzik setleri taşır olduk...
İşte o hengamede aklımda şunlar kalmış dostlar:

2 yaşındayım yahu! Ne kadar anlıyor olabilirim ama işte o şarkı ve o klip : Demet Sağıroğlu - Kınalı Bebek!

Aile meclisinin anlattığına göre annemin kırmızı rujunu göz aklarıma ve suratımın tamamına sürüp bu şarkı eşliğinde salona dalmışım. Annem bayılmış falan bunlar minik detaylar ama hatırladığım şey klibinden çok ama çok korktuğum! O baştaki Silent Hill piyano introsundan bile çok klibinden korkardım.
Yok efendim sevişir gibi dans etmeler , çiçek ısırmalar , Requiem for a dream geçişleri..
Küçüklüğümün büyük bir bölümünü kontrolü altına almış olan Demet'in aklımda kalan en eski parçasıydı bu efenim yıl 1994..




İkinci şarkımız da MTV'de ilk gösterilen klip diye hava atılan Deniz Arcak'ın Zehir Ettin şarkısının ingilizce versiyonu olan "All the king's horse".
Yarebbimmm Hristiyanlık ne bilmeyen bir bünye için böle gözümüze bol bol haç sokulan klibi vardı. Krallar Kraliçeler şövalyeler atlar... Haç haç haç haç... İnanılmaz garip bir klipti. Deniz Arcak'ın pelerini altında pis pis sayko bakışlar attığı buna dayanamayan bir atın kendini yerlere attığı... Şimdi düşünüyorum da olm siz manyakmısınız la?



Ve bir diğeri:
Dönemin porno yıldızı vamp kadın Seyyal Taner benim çocukuluğuma ayrı tecavüz edenlerden.. Gittiğimiz herhangi bir tatil köyünde club dance şarkısı olarak çalınan Anadolu motifleriyle süslü absürt şarkı : Şiirimin Dili...
Yılı pek bilmiyorum ama gene 93-94 olması lazım.
Şimdi bile bu şarkıyı ne zaman duysam elinde mikrofon tatilcilere dans yaptırmaya çalışan bir animatör ve yerde pire gibi kıvırcık bir ben geliyorum gözümün önüne..
Klibi de ayrı bir sanat harikasıydı buyrun:

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Seni Seviyorum Demenin Yolları



Senin her piksellerini seviyorum..

Love..


Haftasonu şarkısı:

Rosey'in sıradışı sesi ve muhteşem melodisi ile değişen değişmeye yüz tutan aşkara;

Beni böle de sevecek misin?

love, i am so different
love, i am so different than before

love, can i be loved
love, could i ever really be loved
love, if you ever find me i wonder
will you try me i'm so different than before
love, the kind that i've dreamed of
well let's stop right here inside of me love
love, if you ever find me i wonder
will you try me i'm so different than before
love, i am so different than before

love, where are you waiting
in dark and smoky room i hear you singing to me
love, let my voice take you and the song we make would be so different than before
ooh yes
love, if you ever find me i wonder
then i ask you try me i am so different than before
love, i am so different than before

the word is out, the time is gone
begin again remember my love
make it strong
stretching out to everyone
nothing replays
this is what i want, this is what i make
every little thing gonna be alright
one day or so you'll be my love
this time you won't mistake me
i'm ready love for you to take me with you
love, if you ever find me i wonder
will you try me i'm so different than before
ooh yes
my love, i know when you found me i'll rock yourself all around me
then i ask you try me i am so different than before
ooh yes,
my love i know you'll show me the words

21 Mayıs 2010 Cuma

Yazmazsam çatlarım.


fenerbahçe, bursa maçının kaç kaç bittiğini sandı? 2-2.
aradaki tireyi sildiniz, kaldı mı 22?
fenerbahçe'nin maçı kaç kaç bitti? 1-1
o aradaki tireyi de atın, kaldı mı 11?
toplayın ne yapar, 33 yapar.
fenerbahçe kaç gol atmış? 61.
61 ile 33'ü çarpın, 2013 yapar.

ve işte bursaspor'un 50. yılı...!!

thanks to : sabloncu

Neler neler?