8 Haziran 2010 Salı
Müzeyyen Senar. Elma kıran kraliçe.
Onun hakkında yorum yapmak bizim gibi eğitimsiz kulaklara düşer mi bilmiyorum..
O belki benim nesilim için bile bir yabancıyken benden sonrakiler için ne olacak onu da bilmiyorum.
Ama bildiğim şey onun gibi birinin asla gelemeyeceği ve kimsenin onun verdiklerini bize veremeyeceğidir.
O çok küçükken başlamış şarkı söylemeye.. Çok çok küçükken çıkmış sahneye.. Öyle bir çınar ki o Atatürk'e de söylemiş bize de..
O öyle bir ses ki ulaşılamaz erişilemez değil.. O bizden gibi.. O fildişi kulesinde oturmuyor o senin benim gibi rakı masasında torun torba oturup içiyor söylüyor..
Rakı kokusudur Müzeyyen Senar.. Rakının mezesi değil bizzat Rakı sebebidir.
Özellikle Kimseye Etmem Şikayet ve Haydar Haydar'ın sesidir o.
Evde kabak soyarken şarkı söyleyen anneler gibidir. Bağırmaz çağırmaz sakin söyler.
Ama vücuduyla söyler.. Efelenir.. Rakı bardağını yerlere fırlatır.. Ama söyler...
Öyle bir söyler ki Pişmanlıklarınız , Aşklarınız ve geleceğiniz geçer gözünüzden.
Kaç yaşında olursanız olun.
Farzımahal ben 3-4 yaşlarında ormancı'yı söylüyormuşum. İçli içli hem de..
Onu hissetmek için ne geniş musiki bilgisi ne de yaşanmışlık lazımdır.
Daha yaşayamadıklarınız için de dertlenirsiniz.
O ki bir elmayı yumruğuyla kırmıştır o ki şu an yaşam savaşı veriyor.
Bir gün bir haber alacağımdan çok korkuyorum.
Kraliçem allah sana uzun uzun ömürler versin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
çooook güzel bi yazı olmuş. müzeyyen senar gibi çınarlar ne olursa olsun devrilmeyecek çınarlardır.
YanıtlaSil