bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından,
ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
zamanla ilgili
bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
hepsini bilirsiniz zaten,
bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi...
26 Haziran 2010 Cumartesi
25 Haziran 2010 Cuma
Sıla yenge yapmış gene.
bir rüzgara kapıldım gidiyorum
sonu hayır mı şer mi bilemiyorum
hem çok seviyorum dostlar başına
hem sıcak demir aşk olsun tutana
hem çok seviyorum düşman başına
hem sıcak demir aşk olsun tutana
ben yoruldum
söyle senin gücün var mı hala
kac yenilgi var
söyle ömürde allah aşkına
akışına bıraktım gidiyorum
sonu hayır mı şer mi bilemiyorum
hem eriyorum günden geceye
hem kapı duvar verilmiş sözlere
ben yoruldum
söyle senin gücün var mı hala
kac yenilgi var
söyle ömürde allah aşkına..
24 Haziran 2010 Perşembe
Bu insan yapımı olamaz ki.
Beni üzen aslında
Üzüldüğüm için değil
Bazen sözle anlatılmaz ya
Kelimeler şikayetlenir
Yıllara meydan savaşı ilan edince
O cesaret, kin koca bir volkan olur
Sonra da önünde eğiliverir
Sahici her şeyin asıl rengi
Kalbime kaç kere sorduysam
Hep bana ismini heceledi
Ben de inanıp ona uyduysam
Eğer bir gün farketmeden, istemeden, seni kırdıysam
Özrün efendisi en yakınım olur
Diler yoluma devam ederim
Üzüldüğüm için değil
Bazen sözle anlatılmaz ya
Kelimeler şikayetlenir
Yıllara meydan savaşı ilan edince
O cesaret, kin koca bir volkan olur
Sonra da önünde eğiliverir
Sahici her şeyin asıl rengi
Kalbime kaç kere sorduysam
Hep bana ismini heceledi
Ben de inanıp ona uyduysam
Eğer bir gün farketmeden, istemeden, seni kırdıysam
Özrün efendisi en yakınım olur
Diler yoluma devam ederim
23 Haziran 2010 Çarşamba
21 Haziran 2010 Pazartesi
Alors on dance bebek.
Alors on dance
Yani hadi dans edelim gibi birşey.
Aman tanrım nasıl bir şarkıdır bu ki cidden dans ettirebilip serdar ortaç hitlerini geride bırakabilsin!
Ayrıca Stromae mahlaslı eleman nasıl süper bir adamdır.
Sözleri ayrı ayrı güzel müziği ayrı güzel..
Aynı zamanda alarm melodimdir.
Süperdir Süper.
qui dit étude dit travail, (eğitim demek, iş demek)
qui dit taf te dit les thunes, (it gibi çalışmak, mangır demek)
qui dit argent dit dépenses, (para demek, gider demek)
qui dit crédit dit créance, (kredi demek, borç demek)
qui dit dette te dit huissier, (borç demek, icra demek)
oui dit assis dans la merde. (aynen boka battın.)
qui dit amour dit les gosses, (aşk demek, çocuk demek)
dit toujours et dit divorce. (hep demek ve boşanma demek)
qui dit proches te dis deuil car les problèmes ne viennent pas seul. (akraba diyen cenaze diyor, çünkü dertler tek başına gelmiyor)
qui dit crise te dis monde, dit famine et dit tiers monde. (dünyadan söz eden, açlık ve 3. dünya diyor.)
qui dit fatigue dit réveil, encore sourd de la veille, (yorgunluk demek, akşamdan kalma uyanmak demek)
alors on sort pour oublier tous les problèmes. (o zaman işte çıkıyoruz tüm dertleri unutmak için)
alors on danse (işte o zaman (mna koyyim) dans ediyoruz)
et là tu te dis que c'est fini, car pire que ça ce serait la mort (ve bir noktada bittim diyorsun, çünkü bundan kötüsü ölmek!)
quand tu crois enfin que tu t'en sors, quand y en a plus et ben y en a encore! (tam yırttım diyorsun.. ah ulan daha var..)
xtc dis problème, les problèmes ou bien la musique (x demek sorun demek, sorunlar veya müzik (sen seç))
ça te prend les tripes, ça te prends la tête et puis tu pries pour que ça s'arrête ("(dertler) böğrünü dağlıyor, başın tuttuyor ve dursun artık diye dua ediyorsun)
mais c'est ton corps, c'est pas le ciel, alors tu te bouches plus les oreilles (ama bu senin bedenin, öbür tarafta değilsin, o zaman kulaklarını tıkıyorsun)
et là tu cries encore plus fort et ça persiste... (ve daha güçlü bağırmaya başlıyorsun ama (sesler) durmuyor)
alors on chante (işte o zaman şarkı söylüyoruz)
et puis seulement quand c'est fini, alors on danse. (ve sonunda bittiğinde, işte o zaman dans ediyoruz)
alors on danse (işte o zaman dans ediyoruz)
et ben y en a encore (valla bitmedi, ahanda daha var)
20 Haziran 2010 Pazar
Doksanlar - aga gene olsa gene yaşarım zaten ne yaşadım ki !
Türkiye gazetesi okunurdu lan..
Büyüde geeel çocuk diye saçma bir şarkı vardı..
Oğuz beni dudağımdan öpmüştü çok utanmıştım..
İlhan İrem anlasanaaaaağ diyordu..
Pop saati vardı...
Star'ın Show'un logoları garipti..
Atari kasardık..
Ryu ve Ken superhero'larımızdı.
Tsubasa 4 bölümde orta sahaya anca koşardı..
Cips 250 bin liraydı..
Max'lar daha kalın ve daha bi çikolatalıydı sanki..
Ferdi Tayfur çok popülerdi..
Emmoğlu...
Tarkan dişlerinin arasından nefer alıyordu..
Ben küçüktüm ='(
19 Haziran 2010 Cumartesi
18 Haziran 2010 Cuma
Agzıma sıcmıstır efenim.
"you know what i find interesting? if you lose a spouse, you're called a widow or a widower. if you're a child and you lose your parents, then you're an orphan. but what's the word to describe a parent who loses a child? i guess that's just too fucking awful to even have a name."
17 Haziran 2010 Perşembe
Mr eko's last words
Eğer bu Mr Eko ve yiğit kişiliğini anlatmıyorsa bilemem ne anlatır.
My name is Sayid Jarrah and i am a torturer 'dan sonra favorim;
i ask for no forgiveness, father... for i have not sinned.
i have only done what i needed to do to survive.
a small boy once asked me if i was a bad man.
if i could answer him now, i would tell him
that when i was a young boy,
i killed a man to save my brother's life.
i am not sorry for this.
i am proud of this.
i did not ask for the life that i was given,
but it was given, nonetheless.
and with it,
i did my best.
My name is Sayid Jarrah and i am a torturer 'dan sonra favorim;
i ask for no forgiveness, father... for i have not sinned.
i have only done what i needed to do to survive.
a small boy once asked me if i was a bad man.
if i could answer him now, i would tell him
that when i was a young boy,
i killed a man to save my brother's life.
i am not sorry for this.
i am proud of this.
i did not ask for the life that i was given,
but it was given, nonetheless.
and with it,
i did my best.
16 Haziran 2010 Çarşamba
Tembel Hayvan.
Ahahahhaa yemin ediyorum içi geçmiş bunların. Hayır benim de enerjimi tükettiler 5 dakkada.
Ama inanılmaz bir hassiktr ifadeleri var o ayrı:)
Ama inanılmaz bir hassiktr ifadeleri var o ayrı:)
Meet the sloths from Amphibian Avenger on Vimeo.
15 Haziran 2010 Salı
En uzun Paşa eseri.
ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
-kemanlar ve zeki abi-
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
elveda elveda elveda deyip bir gün
viran edip gönlümü
ayrılıp gidişinin
bu gece yıldönümü
bugün de sensiz içtim
bu akşam sensiz hiçtim
bu gece her damlayı
iki kadehe biçtim
ayrılık öyle zor ki
kimsesiz kalan bilir
gözyaşı ne demektir
her gün ağlayan bilir
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
yokluğunla başbaşa
kendimden kendimden kendimden geçiyorum
şerefe deyip şimdi
bin kahır bin kahır bin kahır içiyorum
birazdan gözlerimden
geçersin ılık ılık
nice yıllar sevgilim
mutlu olsun mutlu olsun mutlu olsun ayrılık
sevincim kederim sen
gözlerim ellerim sen
benim ne suçum var ki
sen benim kaderimsen
karıştırmış kaderim
şu gönlümün harcını
yaş döküp ödüyorum
ben bahtımın borcunu
dertliyim efkarlıyım
gönlüm yine tasada
unutmak istiyorum
kendimi bu masada
her şey yalnız senin için üzme kendini
belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın
ayrılık mı çıktı falda
sen bir yanda ben bir yanda
öyle bir aşk bu zamanda
ah belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın
rüzgar gibi geçti yıllar
tutunacak dal kalmadı
bir an mutlu olmak için
çekilmedik dert kalmadı
senle dolu özlemlerim
dilimdedir sitemlerim
düşman çıktı sevenlerim
sığınacak dost kalmadı
sarılacak dost kalmadı
bekleyişle özleyişle
ömrüm geldi deçti böyle
gözyaşlarım döndü sele
ağlamadık gün kalmadı
yaşanacak gün kalmadı
bir yalanmış tüm gerçekler
o ümitler o dilekler
boyun büktü hep çiçekler
koklanacak gül kalmadı
bir an mutlu olmak için
yürünmedik yol kalmadı
yaşanacak gün kalmadı
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
alnıma dökülen beyaz saçlarımı
okşayıp dizinde yine tara ne olur
mazide kaybolan hatıraları
unutma yeniden ara ne olur
kalbin sızlayacak baksan bir bana
yine ilk günki gibi gülümse bana
dedim ki gelecek dosta düşmana
yüzümü çıkarma kara ne olur
çıkacaksın diye köşe başından
bekle bekle beklemekten usandım artık
çilemin gemisi gelmiş demirli
yükle yükle yüklemekten usandım artık
dünyayı durdurdum bakarsın diye
fallara bakardım çıkarsın diye
yolların sonunda sen varsın diye
ekle ekle eklemekten usandım artık
içimde bir ümit var geleceksin diyorum
belki çok uzaktasın bunu da biliyorum
kader kelepçesini elime vurdu felek
geleceğim demiştin ben hala bekliyorum
ben hala bekliyorum
bir şiir yazdım sana
bir şarkı yaptım sana
mutlu günüm her şeyim ah beni anlasana
masaların üstüne ismini kazıyorum
bu kahır mektubunu bin kere yazıyorum
-repeat-
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum"
İş bu eser sanırım en uzun TSM eseridir. Yaklaşık yarım saat sürmekte ve dinleyenleri de süründürmektedir.
ok.
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
-kemanlar ve zeki abi-
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
elveda elveda elveda deyip bir gün
viran edip gönlümü
ayrılıp gidişinin
bu gece yıldönümü
bugün de sensiz içtim
bu akşam sensiz hiçtim
bu gece her damlayı
iki kadehe biçtim
ayrılık öyle zor ki
kimsesiz kalan bilir
gözyaşı ne demektir
her gün ağlayan bilir
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
yokluğunla başbaşa
kendimden kendimden kendimden geçiyorum
şerefe deyip şimdi
bin kahır bin kahır bin kahır içiyorum
birazdan gözlerimden
geçersin ılık ılık
nice yıllar sevgilim
mutlu olsun mutlu olsun mutlu olsun ayrılık
sevincim kederim sen
gözlerim ellerim sen
benim ne suçum var ki
sen benim kaderimsen
karıştırmış kaderim
şu gönlümün harcını
yaş döküp ödüyorum
ben bahtımın borcunu
dertliyim efkarlıyım
gönlüm yine tasada
unutmak istiyorum
kendimi bu masada
her şey yalnız senin için üzme kendini
belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın
ayrılık mı çıktı falda
sen bir yanda ben bir yanda
öyle bir aşk bu zamanda
ah belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın
rüzgar gibi geçti yıllar
tutunacak dal kalmadı
bir an mutlu olmak için
çekilmedik dert kalmadı
senle dolu özlemlerim
dilimdedir sitemlerim
düşman çıktı sevenlerim
sığınacak dost kalmadı
sarılacak dost kalmadı
bekleyişle özleyişle
ömrüm geldi deçti böyle
gözyaşlarım döndü sele
ağlamadık gün kalmadı
yaşanacak gün kalmadı
bir yalanmış tüm gerçekler
o ümitler o dilekler
boyun büktü hep çiçekler
koklanacak gül kalmadı
bir an mutlu olmak için
yürünmedik yol kalmadı
yaşanacak gün kalmadı
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
alnıma dökülen beyaz saçlarımı
okşayıp dizinde yine tara ne olur
mazide kaybolan hatıraları
unutma yeniden ara ne olur
kalbin sızlayacak baksan bir bana
yine ilk günki gibi gülümse bana
dedim ki gelecek dosta düşmana
yüzümü çıkarma kara ne olur
çıkacaksın diye köşe başından
bekle bekle beklemekten usandım artık
çilemin gemisi gelmiş demirli
yükle yükle yüklemekten usandım artık
dünyayı durdurdum bakarsın diye
fallara bakardım çıkarsın diye
yolların sonunda sen varsın diye
ekle ekle eklemekten usandım artık
içimde bir ümit var geleceksin diyorum
belki çok uzaktasın bunu da biliyorum
kader kelepçesini elime vurdu felek
geleceğim demiştin ben hala bekliyorum
ben hala bekliyorum
bir şiir yazdım sana
bir şarkı yaptım sana
mutlu günüm her şeyim ah beni anlasana
masaların üstüne ismini kazıyorum
bu kahır mektubunu bin kere yazıyorum
-repeat-
her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum
ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum"
İş bu eser sanırım en uzun TSM eseridir. Yaklaşık yarım saat sürmekte ve dinleyenleri de süründürmektedir.
ok.
Mem. to myself.
Sevgili Berfu şunu ya da en azından sadeleştirilmişini güzel bir fontla dövme olarak düşün bence derim ben.
Öptüm Berfu
ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'lyeh wgah'nagl fhtagn
Öptüm Berfu
ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'lyeh wgah'nagl fhtagn
Fantastiko tasarımlar.
14 Haziran 2010 Pazartesi
Böyle laf kavgada söylenmez.
"gittiğin yer bakışların kadar uzak olmasa gelirdim"
Düşünün sevgiliniz gitmiş.. gitmek zorunda kalmamış gitmeyi seçmiş..
Sana gel demiş ya da sen ona açıklama yapmak durumunda hissediyorsun.
Bundan daha acıtan bir söz olabilir mi?
Bir insanın gözlerinde bitmek en kötüsü..
Bunu görmek..
Göre göre bitmek..
Çok fena oldum ha..
Yok yeaaa ağlamıooruumm..
Düşünün sevgiliniz gitmiş.. gitmek zorunda kalmamış gitmeyi seçmiş..
Sana gel demiş ya da sen ona açıklama yapmak durumunda hissediyorsun.
Bundan daha acıtan bir söz olabilir mi?
Bir insanın gözlerinde bitmek en kötüsü..
Bunu görmek..
Göre göre bitmek..
Çok fena oldum ha..
Yok yeaaa ağlamıooruumm..
Yok başlık falan
İlişkilerde şu minnacık yaşımda öğrendiğim tek şey;
Ne kadar acıtırsa da acıtsın düşünmeye tahammülünüz olmasa bile birlikte olduğunuz insanın sizden önce çok kere aşık olmuş çok kere üzülmüş çok kere sevişmiş olduğu gerçeğidir.
Sizden önce de sevdiği birinin olması sizden sonra da olabileceğinin en acı kanıtıdır.
Siz de aynı şekilde olsanız da bu farklı koyar. Her ne olursa olsun o deli çağlarında o da aşık olmuştur. Yazlık bir mekanda biri için üzülmüş ya da peşinden koşmuştur.
Bir gün bir şarkı dinlerken onu düşünmüştür ve siz o zaman hiç yoksunuzdur bile.
Bu günlerde buna taktım hadi hayırlısı..
Çok kötü bişi yeaaa
Ne kadar acıtırsa da acıtsın düşünmeye tahammülünüz olmasa bile birlikte olduğunuz insanın sizden önce çok kere aşık olmuş çok kere üzülmüş çok kere sevişmiş olduğu gerçeğidir.
Sizden önce de sevdiği birinin olması sizden sonra da olabileceğinin en acı kanıtıdır.
Siz de aynı şekilde olsanız da bu farklı koyar. Her ne olursa olsun o deli çağlarında o da aşık olmuştur. Yazlık bir mekanda biri için üzülmüş ya da peşinden koşmuştur.
Bir gün bir şarkı dinlerken onu düşünmüştür ve siz o zaman hiç yoksunuzdur bile.
Bu günlerde buna taktım hadi hayırlısı..
Çok kötü bişi yeaaa
Lanet olsun dostum Lost
13 Haziran 2010 Pazar
Bak!
"içimdeki çocuk" geyiğinden nefret ediyorum, içinde bir çocuk besleyen herkes büyütsün öyle gelsin! ciddiyim.
12 Haziran 2010 Cumartesi
11 Haziran 2010 Cuma
Dev Hizmet.
Dünyadaki en etkili doğum kontrol yöntemi!
Partnerinize izletin ve çocuk belasından kurtulun!
Küçüklüğüm efenim...
Anlayamayanlara altyazı:
parmağında yüzükler,kolunda bilezikler
oy sana dolanayım oy oy eminem
nedir bu güzellikler nedir bu güzellikler
oy sana dolanayım oy oy emine!
Budur.
Partnerinize izletin ve çocuk belasından kurtulun!
Küçüklüğüm efenim...
Anlayamayanlara altyazı:
parmağında yüzükler,kolunda bilezikler
oy sana dolanayım oy oy eminem
nedir bu güzellikler nedir bu güzellikler
oy sana dolanayım oy oy emine!
Budur.
Çocukluğum Bob Ross.
8 Haziran 2010 Salı
İşbu kayıt TSM eşliğinde yazılmıştır..
O'na ...
Seni tanımlayamıyorum... Ne desem yetmeyecek gibi geliyor.. Ne desem ne sana olan sevgimi ne senin bana anlamını tam olarak anlatabilir..
Ne olursa olsun ne kadar yanında kalmaya niyetli olduğumu da..
Ya da bilemezsin ne kadar istiyorum seni.
Sesini.. Kokunu.. Tadını..
Çok özlüyorum bazen ölecek gibi oluyorum.
Kocaman bir yumruk geliyor oturuyor ne zaman muhabbetin geçse tam da şurama boğazıma..
Yutkunmak istesem de , yutkunamıyorum..
Seni seviyorum diyorum desem de yetmiyor biliyorum. Gücünü de hissettirdiklerini de anlatmaya kafi gelmiyor.
Bugün tam da seninle 1 yıl oldu.
Ben de sen de 1 yaş büyüdük.
İkimizde bir yılın her gününü beraber geçirdik..
Sen beni tamamladın.
Hatalarımı gösterdin.
Elimden tuttun.
Destek oldun.
Affettin beni...
Mezun ettin:)
Ve gördüm ki 365 gün geçmiş ama ben 365 kere daha sevmişim seni.
Biliyorum yarın da yanımdasın. Yarınlarda...
Seni seviyorum..
...ah bu gönül arzu eder seni seni yar seni...
Happy anniversary..
Seni tanımlayamıyorum... Ne desem yetmeyecek gibi geliyor.. Ne desem ne sana olan sevgimi ne senin bana anlamını tam olarak anlatabilir..
Ne olursa olsun ne kadar yanında kalmaya niyetli olduğumu da..
Ya da bilemezsin ne kadar istiyorum seni.
Sesini.. Kokunu.. Tadını..
Çok özlüyorum bazen ölecek gibi oluyorum.
Kocaman bir yumruk geliyor oturuyor ne zaman muhabbetin geçse tam da şurama boğazıma..
Yutkunmak istesem de , yutkunamıyorum..
Seni seviyorum diyorum desem de yetmiyor biliyorum. Gücünü de hissettirdiklerini de anlatmaya kafi gelmiyor.
Bugün tam da seninle 1 yıl oldu.
Ben de sen de 1 yaş büyüdük.
İkimizde bir yılın her gününü beraber geçirdik..
Sen beni tamamladın.
Hatalarımı gösterdin.
Elimden tuttun.
Destek oldun.
Affettin beni...
Mezun ettin:)
Ve gördüm ki 365 gün geçmiş ama ben 365 kere daha sevmişim seni.
Biliyorum yarın da yanımdasın. Yarınlarda...
Seni seviyorum..
...ah bu gönül arzu eder seni seni yar seni...
Happy anniversary..
Müzeyyen Senar. Elma kıran kraliçe.
Onun hakkında yorum yapmak bizim gibi eğitimsiz kulaklara düşer mi bilmiyorum..
O belki benim nesilim için bile bir yabancıyken benden sonrakiler için ne olacak onu da bilmiyorum.
Ama bildiğim şey onun gibi birinin asla gelemeyeceği ve kimsenin onun verdiklerini bize veremeyeceğidir.
O çok küçükken başlamış şarkı söylemeye.. Çok çok küçükken çıkmış sahneye.. Öyle bir çınar ki o Atatürk'e de söylemiş bize de..
O öyle bir ses ki ulaşılamaz erişilemez değil.. O bizden gibi.. O fildişi kulesinde oturmuyor o senin benim gibi rakı masasında torun torba oturup içiyor söylüyor..
Rakı kokusudur Müzeyyen Senar.. Rakının mezesi değil bizzat Rakı sebebidir.
Özellikle Kimseye Etmem Şikayet ve Haydar Haydar'ın sesidir o.
Evde kabak soyarken şarkı söyleyen anneler gibidir. Bağırmaz çağırmaz sakin söyler.
Ama vücuduyla söyler.. Efelenir.. Rakı bardağını yerlere fırlatır.. Ama söyler...
Öyle bir söyler ki Pişmanlıklarınız , Aşklarınız ve geleceğiniz geçer gözünüzden.
Kaç yaşında olursanız olun.
Farzımahal ben 3-4 yaşlarında ormancı'yı söylüyormuşum. İçli içli hem de..
Onu hissetmek için ne geniş musiki bilgisi ne de yaşanmışlık lazımdır.
Daha yaşayamadıklarınız için de dertlenirsiniz.
O ki bir elmayı yumruğuyla kırmıştır o ki şu an yaşam savaşı veriyor.
Bir gün bir haber alacağımdan çok korkuyorum.
Kraliçem allah sana uzun uzun ömürler versin.
7 Haziran 2010 Pazartesi
Kent Bayram Reklamları Ve Bünyeye Etkisi.
İnsaf el insaf!
Allahınız yok mu sizin?!
Ne zamandır bayram zamanları pek televizyon izleyemiyordum çünkü hep tatilde falan oluyordum. Bu reklamları da unutmuştum..
Ama nasıl olduysa geçenlerde izleyesim geldi. Arka arkaya iki tane izledikten sonra suratımdaki ifadeyi görseniz yemin ediyorum öksüz yetim yavruuum diye sevgi gösteresiniz gelirdi.
Belki reklamın amacı duygu sömürüsü ama cidden ne olursa olsun ürünleri aldırtmasa da aileyle bayram geçirtme hevesi doğuruyor bünyede.
Birinci reklam:
işbu reklamda bir amcamız bir de teyzemiz var (klasik) . Çocuklarının yolunu gözlüyorlar..
Ama reklamın asıl olayı ayrıntıları ve doğallığı..
Ortam çok alaturka.. Teyzemizin elibisesi bile.. Saçını yapmış giyinmiş amcamız da takımını çekmiş üzerine...
Önce amcamız ümitli , daha uyanmamışlardır diyor.
Teyzemiz bi an kalkıp geldiklerini sanıyor..
Meğersem davulcu ve bekçiymiş gelen.. İşte tam orda teyzemizin kafasını mahçup mahçup bir eğişi var ki.....!
Zaman geçiyor akşam oluyor ve gelen giden yok işte tam o sahnede Laço Tayfa Harmandalı'yla ağzımıza sıçıyor efendim.
Amcamız ağlarken de teyzemiz teselli ediyor..
E gel de büyükleri ziyaret etme..
Ama benim kişisel favorim daha bi yeni olan.
o da bu:
Bu reklam var ya bu reklam.. Beni ayrıntıya boğan üzerine de hıçkırıklara boğan bir reklam...
Reklamımız alışveriş yapan teyze ve amcamızla başlıyor. O istekleri o heyecanları..
Teyzemiz şeker alırken amcamız babacan tavrıyla daha da koy diyor.. Biraz daha dolaştıktan sonra da teyzemiz muz'
a yöneliyor ve alalım severler diyor. Amcamız biraz mağrur bir ifadeyle eh peki diyor. Ama emekli zorlamak da istemiyor..
Sonra son bir alışverişi de mendil alarak yapıyorlar. O bizim beğenmediğimiz mendilleri ne istekli alıyorlar. Mavi pembe ayırarak..
Ellerinde aldıkları şeylerle yokuştan çıkarken o slogan geliyor:Bütün bu hazırlık sizin için. Bu kadar heyecanla beklendiğiniz başka bir yer varsa bu bayram oraya gidin..
Of ulen...
Allahınız yok mu sizin?!
Ne zamandır bayram zamanları pek televizyon izleyemiyordum çünkü hep tatilde falan oluyordum. Bu reklamları da unutmuştum..
Ama nasıl olduysa geçenlerde izleyesim geldi. Arka arkaya iki tane izledikten sonra suratımdaki ifadeyi görseniz yemin ediyorum öksüz yetim yavruuum diye sevgi gösteresiniz gelirdi.
Belki reklamın amacı duygu sömürüsü ama cidden ne olursa olsun ürünleri aldırtmasa da aileyle bayram geçirtme hevesi doğuruyor bünyede.
Birinci reklam:
işbu reklamda bir amcamız bir de teyzemiz var (klasik) . Çocuklarının yolunu gözlüyorlar..
Ama reklamın asıl olayı ayrıntıları ve doğallığı..
Ortam çok alaturka.. Teyzemizin elibisesi bile.. Saçını yapmış giyinmiş amcamız da takımını çekmiş üzerine...
Önce amcamız ümitli , daha uyanmamışlardır diyor.
Teyzemiz bi an kalkıp geldiklerini sanıyor..
Meğersem davulcu ve bekçiymiş gelen.. İşte tam orda teyzemizin kafasını mahçup mahçup bir eğişi var ki.....!
Zaman geçiyor akşam oluyor ve gelen giden yok işte tam o sahnede Laço Tayfa Harmandalı'yla ağzımıza sıçıyor efendim.
Amcamız ağlarken de teyzemiz teselli ediyor..
E gel de büyükleri ziyaret etme..
Ama benim kişisel favorim daha bi yeni olan.
o da bu:
Bu reklam var ya bu reklam.. Beni ayrıntıya boğan üzerine de hıçkırıklara boğan bir reklam...
Reklamımız alışveriş yapan teyze ve amcamızla başlıyor. O istekleri o heyecanları..
Teyzemiz şeker alırken amcamız babacan tavrıyla daha da koy diyor.. Biraz daha dolaştıktan sonra da teyzemiz muz'
a yöneliyor ve alalım severler diyor. Amcamız biraz mağrur bir ifadeyle eh peki diyor. Ama emekli zorlamak da istemiyor..
Sonra son bir alışverişi de mendil alarak yapıyorlar. O bizim beğenmediğimiz mendilleri ne istekli alıyorlar. Mavi pembe ayırarak..
Ellerinde aldıkları şeylerle yokuştan çıkarken o slogan geliyor:Bütün bu hazırlık sizin için. Bu kadar heyecanla beklendiğiniz başka bir yer varsa bu bayram oraya gidin..
Of ulen...
3 Haziran 2010 Perşembe
kapiya dayanan yumurta.
Benden buyukler hep bu cumleyi kurardi ama bir anlam veremezdim. Cunku genelde bana verilen herhangi bir gorevi caliskanliktan degil de sonraya kalmasin diye yapardim. Ama bugun bunun tam anlamina sahit oldum. Dershanemde turev-integral etudu vardi ve yaklasik 68 kisi bir sinifa sigmaya calisti. Kargasanin dik alasiydi.. Son ana birakmis insanlar ve eli kolu bagli bir hoca.. irk olarak bundan kaybediyoruz cunku cidden hicbiseyi zamaninda yapmiyoruz.
2 Haziran 2010 Çarşamba
Hmm.
Yıllar önce ben daha ilkokuldan mezun olurken lise bölümünde sevgili olan iki tip vardı.
Çocukla kız o zamanlar cadde kültürüne baş kaldırıp rekor bir süre olan 2 yıl çıkmışlardı.
Ama farkettiğim şey bizim serviste olan kızın hep telefonda onunla kavga ettiği ve çocuğun hiç bişi olmamış gibi davranmasıydı.
Hep beraberdiler ama birbirlerinden hep çok uzakta.
Onlar mezun olurken ayrılma evresine girmişlerdi.
Ama iki taraf da pek söyleme yanlısı değildi.
Birinin elinde patlıycaktı ama cesur olan kimdi?
Kız biraz soğuk bi tip olduğundan gözlemlerimi paylaşamıyor veya soramıyordum.
Yıllıklar hallolup bitmiş kız uzunca bir tane yazıcak diye heyecanla bekliyordum.
Basıldıktan sonra koşa koşa gittim ve bi tane ödünç aldım..
Sayfaları hızlıca taradım.
Ordaydı..
Önce kıza bakim dedim..
Çocuk yazmamıştı!
Hemen çocuğa döndüm zaten aralarında birkaç sayfa vardı.
Ve işte..
O kadar umutla beklemiştim ama sadece bir cümle..
Ve öyle bir cümle ki kızın da sölemesi çocuğun da yayınlaması inanılmaz bir cesaret ister..
Cümle şuydu:
Senle mutluydum , Sonra sensiz de mutlu olabildiimi gördüm , Bni üzdün ağladım , sonra sensiz de ağladıımı gördüm : mutluluğumun da üzüntümün de senle pek alakası olmadığı zaman biz çoktan bitmiştik. Kendine iyi bak
Çocukla kız o zamanlar cadde kültürüne baş kaldırıp rekor bir süre olan 2 yıl çıkmışlardı.
Ama farkettiğim şey bizim serviste olan kızın hep telefonda onunla kavga ettiği ve çocuğun hiç bişi olmamış gibi davranmasıydı.
Hep beraberdiler ama birbirlerinden hep çok uzakta.
Onlar mezun olurken ayrılma evresine girmişlerdi.
Ama iki taraf da pek söyleme yanlısı değildi.
Birinin elinde patlıycaktı ama cesur olan kimdi?
Kız biraz soğuk bi tip olduğundan gözlemlerimi paylaşamıyor veya soramıyordum.
Yıllıklar hallolup bitmiş kız uzunca bir tane yazıcak diye heyecanla bekliyordum.
Basıldıktan sonra koşa koşa gittim ve bi tane ödünç aldım..
Sayfaları hızlıca taradım.
Ordaydı..
Önce kıza bakim dedim..
Çocuk yazmamıştı!
Hemen çocuğa döndüm zaten aralarında birkaç sayfa vardı.
Ve işte..
O kadar umutla beklemiştim ama sadece bir cümle..
Ve öyle bir cümle ki kızın da sölemesi çocuğun da yayınlaması inanılmaz bir cesaret ister..
Cümle şuydu:
Senle mutluydum , Sonra sensiz de mutlu olabildiimi gördüm , Bni üzdün ağladım , sonra sensiz de ağladıımı gördüm : mutluluğumun da üzüntümün de senle pek alakası olmadığı zaman biz çoktan bitmiştik. Kendine iyi bak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)