Naber pampişler..

Uzun zaman oldu yazmadım.. Kendini kaptırınca salak saçma işlere uzuyor gidiyor işte.... Her neyse... Geri döndüm.. Geri döndüm dönmesine de , neye bacım dediğinizi duyar gibiyim. Cevap veriyorum : hiç bir fikrim yok. Bugün sadece size bir kaç soru sormak istiyorum.. Cevapları zaten toparlanıp brain storming yapsak bile malesef bulamayacağız..
Here we go:

-Neden hep en çok sevdiklerimizin , en kıyamam dediklerimizin canını acıtırız ki?
-Neden bizim için "kıskançlık" saldırganlıktır?
-Neden birini sevmek illa ki gururdan geçmek demektir?
-Neden tamam abicim seni seviyorum ayrılsan kapında köpek olurum duygumuzu hissedenler suistimalin Allahını yapıyor?
-Neden biz , sadece ve sadece biz olduğumuz için suçluyuz??

Neden ders çalışmıyoruz...

Neden ders çalışmıyoruz? Çünkü bir yılda ders çalışabilmemiz için 365 gün var. 52 gün pazarı kaldırırsak 313 kalır. Yazın havanın ders çalışmak için çok sıcak olduğu 50 gün var. Yani 263 gün kalıyor. Her gece ortalama 8 saat uyuyoruz. 1 sene için düşünürsek 122 gün yapar. Geriye 141 gün kalır. Sevdiğimiz şeyleri yapmak için her gün bir saat ayırsak 15 gün daha azalır. Kaldı 126 gün . her gün yemek yemek için 2 saat harcasak 30 gün daha gidiyor. 96 günümüz kaldı. Tatil ve bayramları da sayarsak 40 gün daha gidiyor. Geriye 56 gün kaldı. Testler sınavlar derken 25 gün daha gidiyor. Hergün dışarı çıktığımızda gezmeye 3 saat ayırsak 1 yılda 27 yapar. Geriye 4 gün kalır. Sonuçta insanız, yılda 3 gün hasta olsak sadece bir gün kalıyor. O daaa doğumgünümüz! :)

Koi besleyen yavrı ördek sıkati..

OSMAAAN NAPTIN??

Gelin bir olalım canlar...

Come, let us be friends for once; let us make life easy on us; let us be lovers and loved ones; the earth shall be left to no one

Ben küçükken...

Ben küçükken Marziye vardı... Gülben Ergen ve Kadir İnanır oynardı...
Ben küçükken Kerim Tekin vardı Kar Beyaz'ı söylerdi. Sanırım Zerrin Özer'in bişeysiydi.. Öldü..
Ben küçükken Serdar Ortaç muhteşem bir şarkı yapmıştı Zakkum Çiçekleri diye..
Ben küçükken tatilciler diye bir kavram vardı. Ayakta lastik kappa terlik elde dandik kumaş bavul Tekirdağ ve civarına gidilirdi. Ateşteyim şarkısı eşliğinde deniz havuz sefası akşamları da elde çekirdek okey masası...
Ben küçükken morumsu naylon eşofmanlar vardı..
Kristal kola bayıla bayıla birazda ekonomik nedenlerden içilirdi.
Terörden bıktığımız , aponun yakalandığı doğuda köylerin yakıldığı yıllar...
Faili meçhul cinayetler , kazalar , suikastler..
Tatlı kaçıklar'ı izlerdik.. Süper Baba'yı...
Daha mı güzeldi ne?

Bostancı'm

Ben Küçükyalı'da doğdum büyüdüm kendisi Maltepe belediyesine bağlı olsa da Maltepe Merkeze Bostancı Merkez'den daha uzak olduğu için Bostancıda daha çok zaman geçirmişimdir.
Öncelikle minibüs yolundan -eğer Altıntepe tarafındaysanız- yavaş yavaş yürürsünüz gösteri merkezi istikametine..
O kadar bol ışıklıdır ki burası geçen arabalar tabelalar alt geçit evler... Özellikle sıcacık bir yaz akşamı muhteşemdir. Ya denize dik olarak şu meşhur yokuştan inersiniz aşşağı sahile baka baka ya da denize paralel ilerleyip gösteri merkezi kavşağındaki yeni yapılan alt geçit tarafından. Kilit taşla kaplı alt geçit tarafından giderseniz arkanıza baktığınız an Lunapark'ı görürsünüz cıvıl cıvıl.. Sesleri duyarsınız, ışıklara hayran olursunuz.. Bir daha seversiniz Bostancı'yı.. Ama burası daha Bostancı değildir... Hele bir inin o yoldan aşşağı.. Yol soldan yokuş ile sağdan da yan yol ile birleşip devam eder.. Tren üstgeçidinden geçtiğinizde karşınızda denizi görürsünüz... Sağınızda köprü bitiminde her daim duran çiçekçi ve önünüzde deniz..
İlerlersiniz Günaydın restorant'ın otoparkından geçer sağdan devam etmeye başlarsınız. Zamanın hit mekanı Dedikodulu'yu görürseniz paralel arkadaki sokağa geçin derim. Meyhanelerin tekelinde bir sokakçık ama tren istasyonuna onu tarihi bir köprü bağlar bilen bilir. Ordan da geçince geldiniz eski paralel yola. Bağdat caddesinin başlangıcı. Meşhur Çınaraltı'yı görürsünüz.. Kokoreççileri , midyecileri. Yolun karşısında Burger King ( genellikle tuvaletleri kullanılır:)) , ve dolmuş durağı ( biz burda o sarı şeylere dolmuş deriz dostum)
Durağı takip eden denizi dik kesen yaya yolundan ilerleyince karşınızda tüm güzelliği ile deniz ve iskele... Adalar'a giden motorlar burdan kalkar biraz daha suadiye tarafına doğru da İDO'lar vardır. Ama asıl güzellik bu minik Bostancı İskelesidir.
Kim bilir kimleri götürüp getirmiştir vapurlarında.. Kimleri kimlere kavuşturmuş gezdirmiştir.
Çoğunlukla orda Yunan plakalı otobüsler görürsünüz normaldir. Adalar gezisine gelmiş tur gruplarıdır onlar. Sola doğru Maltepe istikametinde yürümeye başlarsınız sahil yolundan. Solunuz da arabalar sağınızda deniz... Kayalara oturmuş gençler , çimlere serilmiş piknikçiler.. Her daim huzur duyacağım tek yer...
Bostancı...



Bir kaç güzel resim tıklayarak büyütebilirsiniz...

True story!

İstiyorummmmmmmmmmm

Yoruldun ağırlığımı taşımaktan.

yoruldun ağırlığımı taşımaktan
ellerimden yoruldun
gözlerimden gölgemden
sözlerim yangınlardı
kuyulardı sözlerim
bir gün gelecek ansızın gelecek bir gün
ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde
uzaklaşan ayak izlerimin
ve hepsinden dayanılmazı bu ağırlık olacak.

Puf didim.

"Offff..." dedi.
"Ne Oldu?" dedim

"Hiiiiiç" dedi.
"Her şeyi bırak gel benimle...." dedim....
"Olur mu?" dedi.
"Topu topu bi tabak fazLa koyarız soframıza" dedim.
"Olmaz" dedi.
"Neden?" dedim.
"Aynı tabaktan yeriz" dedi.
''Bir Daha Sevdim ...

...

Beraber eğlenemeyen insanlar beraber bir gelecek kuramazlar..

Şarkı sözlerinin cuk oturma hali!

Benden o'na - e hali..
O'ndan bana ulaşamama hali..
Evin dağınık hali...
Şarkı sözlerinin cuk oturma hali...


Siz hiç bile bile ateşin yakacağını elinizi korların dibine sokar mıydınız hem de 2 yıl?
Siz hiç düşeceğinizi bile bile yüksekçe bir binadan atlar mıydınız?

Peki siz gideceğini bile bile sever miydiniz bu denli çok?

Ben sevdim...
Yüzünüze defalarca gelme sakın gelme dense de şehir değiştirir miydiniz?
Ben değiştirdim....
Geleceğimiz yok demesine rağmen gelecek kurar mıydınız?
Ben kurdum..

Gideceğini bile bile gitmeyecekmiş gibi oyun oynar mıydınız? Hep beraber aşkım'larına kanar mıydınız?
Ben kandım...

Sevdim-seviyorum. Değiştirdim-gene değiştiririm. Kurdum-kuruyorum. Kandım- Kanacağım gene..


Gideceksin ama yine gel - döneceksin diye söz ver dizelerini yıllar sonra alakasız bir yerde duyunca ağladınız mı? Sanırım ağlamak utanç verici değil..

Ben ilişkimin en olgun zamanını yaşıyorum oysa. Ayrılmadık biz.. Biraz tükendik - belki. Ama beraberiz hala öpebiliyorum onu hala elini avucuma alabiliyorum.
Ben büyük bir adam gibi seviyorum. Korumacı , şefkatli.. Ben bir anne kadar gitmesin hep bana kalsın istiyorum..
Ama asla sevgili gibi olmayacağım ona karşı asla bu kadar basit değil. Ben onun her şeyi olacağım o ta ki hiçbir şeyimsin diyene kadar..

Ben onu seveceğim ta kisi yok sonsuza kadar..
Gitsen de kalsan da ...
Bu da bu melankolik gecenin hatırası olsun..

Achtung - Ankara'da sanat yapmak...

Şincik ben Ankarada'yım taam mı? ( Arkadaşa anlatır gibi anlatmak.. )
İstanbul'a kıyasla kültür seviyesi daha da yüksek ..
Öğrenciler şımarık bir şekilde özel okullarda değil de Hacettepe ODTÜ ve Ankara Üniversitesi gibi ilim irfan yurtlarında tam donanımlı bir eğitim sürecinden geçiyor. ( Bilket denilen -bence Türkiye'nin en iyi özel okuludur - kurumu da unutmayalım)
Ben hayatım dahilinde bir tek kez bile opera'ya gitmedim mesela. ( aaa dediğinizi duyar gibiyim keh keh)Buraya geldiğimden itibaren bir nova patlaması yaşıyorum ki sormayın..
Operalar operetler havada uçuşuyor ya rabbi!
Bu kadar zevk alacağımı tahmin edemezdim.
Öyle bir tat bıraktı ki ağzımda kesinlikle bunu devamlı hale getiricem.
Ankara öğrenci olayları , gri binalar , memurlar ve Melih Gökçek değildir.
Ankara bilene dünyanın en dolu şehridir.
Ankaraya bekleriz...

Vay anasını Çak Noriz

I need some lust!

Bu kadar net.

Babies.

Kesinlikle izleyin. Muhteşem bir şey.. Dünyanın dört bir noktasından dört adet bebek.. Doğumlarından 1 yaşlarına kadar hayatları kesit kesit kameraya alınmış. Banyoları beslenmeleri tuvaletleri her şeyleri. Afrika Japonya Amerika ve Orta Asya.. Dört adet birbirinden tatlı bebek. Bi izleyin ölmezsiniz

Dost meclisi

Sevgili kadim dostum ile mini bir re-union geçirdim. Uzun zaman sonra ilk kez İstanbul'a şöyle bir göz atma fırsatı buldum. Oğlum bi ellemeyin şu şehri ya. Barlar sokağı yolları bi acaip olmuş tövbe estafurullah böyle kasisli kasisli. Yapmayın yavrum. Ayrıca Suadiye Kafepi liseden çıkma tipler kaynıyor Asmalı daha yüksek seviye kaçar. Sahilde çok tatlı bir birahane vardı benzin'in karşısında ismini unuttum ama sessiz sakin tavsiye ederim.
Bir de hoş sohbet biraz da high bir dost ile emin olun İstanbul daha güzel.


Not: Ankaralıyım...